OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU (OSB)

Tanım ve Sınıflandırma

Otizm Spektrum Bozukluğu sosyal etkileşim ve sosyal iletişimde sorunlar ile sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışlarla gözlenen nöro-gelişimsel bir bozukluktur. DSM-4’te otizm spektrum bozukluğu; otizm, Asperger Sendromu, atipik otizm, çocukluk dezentegratif bozukluğu ve Rett Sendromu olmak üzere beş alt kategoriye ayrılmışken, kuruluşun yeni yayınladığı raporda DSM-5’te bu kategoriler otizm şemsiyesinin çıkarılmış, otizm spektrum bozukluğu tek başlıkta ele alınmıştır. DSM-5’te otizm spektrum bozukluğu yoğunluğuna göre üçe ayrılmıştır: 

Düzey 1: Destek Gerektirir

Hafif düzey otizm spektrum bozukluğunun görüldüğü türdür. Destek sağlanamadığında sosyal iletişim ve etkileşim aksaklıkları önemli yetersizliklere neden olur.

Düzey 2: Yoğun Destek Gerektirir

Orta düzey otizm spektrum bozukluğunun görüldüğü türdür. Sözel ve sözel olmayan becerilerde belirgin aksaklık görülür. Düzey 1’e kıyasla daha fazla desteğe gereksinim vardır.

Düzey 3: Çok Yoğun Destek Gerektirir

Ağır düzey otizm spektrum bozukluğunun görüldüğü türdür. En yoğun destek gereksinimi bulunan bu düzeyde çok sınırlı sosyal etkileşim girişimleri ya da karşılıkları görülür.

Nedenler

Otizm spektrum bozukluğunun nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte olası nedenlerinde genetik ve çevresel faktörler üzerinde durulmaktadır.

Genetik faktörler 

Genetik bozukluklar beynin yapısında ve işleyişinde sorunlara neden olabilmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğuna bazı ailelerde daha sık rastlanması Otizm Spektrum Bozukluğu ile ilişkili genetik bozuklukların kalıtsal bağlantılarının olduğunu düşündürtmektedir. Ayrıca, bir kardeşte OSB görülmesi diğer kardeşte de Otizm Spektrum Bozukluğunun ortaya çıkma olasılığını artırmaktadır. Ancak, günümüzde Otizm Spektrum Bozukluğunu aktaran gen belirlenemediği için bu nörolojik sorunun kalıtsal olarak aktarıldığı henüz kesinleşmemiştir. İkizler üzerinde yürütülen çalışmalarda tek yumurta ikizlerinden birinde Otizm Spektrum Bozukluğun görülürken diğer ikizde görülmediği durumlarla da karşılaşılmaktadır. Bu durum, kalıtsal nedenler dışında başka faktörlerin de Otizm Spektrum Bozukluğunun ortaya çıkmasına katkı sağlayabileceğini göstermektedir. Çeşitli tıbbi görüntüleme teknikleri otizmli bireylerin beyin yapısında çeşitli farklılıklar olduğunu göstermektedir. Fonksiyonel görüntülemede cümle anlamada beynin bazı bölgelerinde normalden az işlev olduğu görülürken, korku tepkisinde (amigdalada) yetersiz işlev gözlenmiştir

Çevresel faktörler 

Çevresel faktörlerde fiziksel çevreyle ilgili olarak bilimsel olarak kanıtlanmış olmasa da besinler ve toksinlerden söz edilmektedir. Ağır metallerin otizmle ilişkili düşünülmesi oldukça yaygın bir görüş olmasına karşın böyle bir düşünce bilimsel olarak doğrulanmamıştır. Sosyal çevreyle ilgili olarak ise sıklıkla ailenin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özellikleri tartışılmaktadır. Anne babaların çocuk yetiştirme yaklaşımları, ailenin kişilik özellikleri risk faktörü olarak belirtilse de araştırmalarda böyle bir ilişki bulunmamıştır.Ancak, son yıllarda aile özelliklerine ilişkin bir risk faktörü olarak ileri anne-baba yaşına dikkat çekilmekte; bir başka deyişle, ileri anne-baba yaşının Otizm Spektrum Bozukluğu riskini artırabileceği ifade edilmektedir. Ayrıca annelerin özellikle hamilelik sırasında kullandıkları ilaçların Otizm Spektrum Bozukluğuna neden olabileceğine ilişkin bazı araştırma bulguları olmasına rağmen bu bulguların yeni araştırmalarla desteklenmesine gereksinim duyulmaktadır.

Otizm Spektrum Bozukluğunun oluşmasında kalıtım ve çevrenin ne düzeyde katkısı olduğu henüz tam olarak aydınlatılamamıştır.

Tanı Ölçütleri

DSM-5’te belirtilen otizm spektrum bozukluğu tanı ölçütleri şu şekildedir:

Sosyal etkileşim ve iletişimde kalıcı yetersizlikler

Sosyal-duygusal karşılık vermede yetersizlik (Örneğin, karşılıklı diyalog yürütmede güçlük; ilgi ve duygularını paylaşmada yetersizlik)

Toplumsal etkileşimde sözel olmayan davranışlarda yetersizlik (Örneğin, zayıf sözel ve sözel olmayan iletişim, anormal göz kontağı ve beden dili, jestleri ve yüz ifadelerini anlama ve kullanmada yetersizlik)

İlişkileri başlatmak, sürdürmek ve anlatmakta güçlük (Örneğin, arkadaş edinememe, hayali oyun paylaşamama, toplumsal ortama uygun davranamama)

Sınırlı, yineleyici davranışlar

Basmakalıp veya yineleyici motor hareketler, obje kullanımı ve konuşma (Örneğin, basit motor stereotipiler, oyuncakları dizme veya çevirme, ekolali)

Aynı olmakta ısrar, rutine sıkı sıkıya bağlılık veya ritüelleşmiş sözel ve sözel olmayan davranışlar (Örneğin, ufak değişimlerde aşırı stres, sert düşünce tarzı, her gün aynı yolu kullanma)

Konu veya yoğunluk açısından anormal sınırlı, sabitlenmiş ilgiler (Örneğin, yaygın olmayan nesnelere aşırı bağlılık, aşırı tekrarlayıcı eylemler)

Duygusal olarak aşırı ya da az duyarlılık veya çevrenin duyusal boyutuna aşırı ilgi (Örneğin, acıya/sıcağa duyarsızlık, belirli ses ve dokunuşlara hassasiyet, beklenmeyen tepki verme, nesneleri aşırı koklama, onlara aşırı dokunma, ışık veya hareketle aşırı meşgul olma)

Belirtiler gelişimin erken evrelerinde ortaya çıkmalıdır. (Ancak toplumsal beklentiler sınırları aşıncaya dek fark edilmemiş veya daha sonra hayatta öğrendiği stratejilerle gizlenmiş olabilir.)

Belirtiler sosyal, mesleki ve başka önemli alanlarda klinik olarak anlamlı düzeyde bozukluğa yol açmalıdır.

Bu bozukluk zihin yetersizliği veya genel gelişimsel yetersizlik nedeniyle ortaya çıkmış olmamalıdır.

Sosyal iletişimsel alanda problem olan ancak OSB tanısı almayanlar sosyal-iletişimsel bozukluk açısından değerlendirilmelidir. Bunun için;

Zihin yetersizliğinin eşlik edip etmediği,

Dil yetersizliğinin eşlik edip etmediği

Bilinen bir tıbbi, genetik veya çevresel faktörün eşlik edip etmediği,

Başka nörogelişimsel, ruhsal veya davranışsal durumların olup olmadığı,

Katatoninin eşlik edip etmediği incelenmelidir.

Belirtileri

Otizm Spektrum Bozukluğu’nun gelişim dönemlerine göre belirtileri şu şekildedir:

6 – 24 Ay Arası Belirtiler

·      6 ayı geçtiği halde başkalarına gülümsememek

·      12 ayı geçtiği halde sesler çıkarmamak

·      12 ayı geçtiği halde adına tepki vermemek

·      12 ayı geçtiği halde istediği şeyi işaret etmemek

·      12 ayı geçtiği halde el sallama, alkış gibi becerileri taklit edememek

·      16 ayı geçtiği halde tek bir sözcük bile söylememek

·      18 ayı geçtiği halde basit yönergeleri yerine getirmemek

24 – 36 Ay Arası Belirtiler

·      Kendisiyle oynadığında karşılık vermemek

·      Oyunlara katılmak istememek

·      Sıklıkla öfke nöbetleri geçirmek

·      Bazı seslerden, ışıklardan vb. aşırı rahatsız olmak

·      İki sözcüklü anlamlı cümleler kuramamak

·      Beslenmede aşırı seçici davranmak

·      Rutinlerine aşırı bağlılık göstermek

·      Kanat çırpma ya da parmak ucunda yürüme yini yineleyici davranışlar

·      Oyuncakları amacı dışında kullanmak

·      Başkalarının kendisine dokunmasından kaçınmak

·      Başkalarının konuşmasını anında ya da sonrasında papağan gibi tekrarlamak

Erken Teşhisin Önemi!

Belirtileri fark etmek ve hızla otizm açısından bir değerlendirme yapmak çocuğun yaşamını çok büyük ölçüde etkileyecektir.

Erken ve yoğun eğitim şu anda otizmin bilinen tek etkili tedavisidir!

 

Yaygınlık

Güncel verilere göre otizm 36 çocuktan 1’inde görünüyor!

Erkeklerde kızlara oranla 4.3 kat daha fazla görülüyor!

 

OTİZMLİ ÇOCUĞUNUZU DESTEKLEYEBİLİRSİNİZ

Değerli anne-babalar otizmli çocuğunuzun gelişimini evde ve okulda destekleyebilirsiniz. Okul sürecinde destekleme için lütfen çocuğunuzun öğretmeniyle iletişime geçiniz, iş birliği halinde çalışınız. Evde destek çalışmaları için bu bölümde vakfımızın hazırladığı içeriklerden faydalanabilirsiniz.

Bir Bebeğin Katılımıyla Değişen Aile Yaşantısı

Otizmli çocuğunuz dünyaya gelmesiyle birlikte aile yaşantınızda çeşitli değişiklikler yaşanmış olabileceğini düşünüyoruz. Bilmediğimiz, yeni bir kavramla tanışmak tüm insanlarda strese neden olur. Değişimlere ayak uydurmada bazen çeşitli desteklere ihtiyaç duyarız. Sizler de doğum sonrasında yaşadığınız süreçlerle ilgili olarak psikolojik destekler ya da eğitim desteklerine gereksinim duyuyor olabilirsiniz. Bu noktada psikolojik destek için bir psikolog ya da psikolojik danışman ile görüşebilirsiniz. Çocuğunuzun eğitimine nasıl katkı sağlayacağınız konusunda okuldaki öğretmeninizin yanı sıra özel eğitim alanında çalışan diğer uzmanlara ulaşabilir ya da vakfımız ile iletişime geçebilirsiniz.

Çocuklarının İlk Öğretmenleri Olarak Aileler

Çocuğunuz ilk ve en etkili öğretmenleri siz anne-babalarsınız. Evde yürüteceğiniz çalışmalarla çocuğunuz ihtiyaç duyduğu tüm bilgi ve becerileri ona kazandırabilirsiniz. Bunun için otizmli çocukların eğitiminde etkili en temel yöntemleri tanımanız ve bu yöntemleri evde nasıl kullanabileceğinize ilişkin aile eğitimleri almanız yeterlidir. Potansiyelinizin farkında olun, isterseniz, inanırsanız başaramayacağınız bir şey yok!

Çocuğunuzla çalışırken dikkat etmeniz gereken hususları şu şekilde özetleyebiliriz:

Çocuğunuzu günlük rutinlerde sık sık etkileşim kurun, öğrenme özelliklerini tanımaya çalışın.

Günlük rutinlerinize öğretmek istediğiniz bilgi, davranış ve becerileri gömün (Bakınız: Gömülü Öğretim, Fırsat Öğretimi).

Çocuğunuza çalıştığınız beceriye ilişkin ipuçları sunun. İpuçlarını yavaş yavaş geri çekin.

Çocuğunuzun doğru davranışlarını ödüllendirilin.

Problem davranışlarla baş etmede ayrımlı pekiştirmeyi kullanın. Çocuğunuz için etkili olan pekiştireçleri belirleyin ve bunları sürekli kullanmak yerine problem davranışın sergilenmemesi durumunda oluşan uygun davranışları pekiştirmede kullanın.

blog